bugün
yenile
    1. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      saat sabahın körü daha. ne diye uyandım ki? karnım aç değil ama bir kahve belki beni kendime getirir. simitçi yine dikilmiş karşı binanın köşesine. ne azim var adamda be. internette pek de bir şey yok gibi. aynı şeyler hep. bu kadınlar niye habire söz paylaşıyor? kimseye bir faydası yokken hem de. kahvenin tadı fena olmamış belki biraz daha sert olabilirdi. cadde hareketlenmeye başladı saat 11:00 e doğru. bence kül tablalarını çok küçük yapıyorlar hemen doluyor. tv bomboş, belki bir iki belgesel var ama kimsenin umrunda değil gibi serengetinin susuzluk problemi. en azından simitçinin hiç umrunda değildi. köşede ki lokantanın garsonu yine bağırıp duruyor. lokanta önünden garsonları bağırtmak ilk kimin aklına geldi acaba? saat 12:00 oldu ama bende hala açlık belirtisi yok galiba ölümsüzüm ve hala serengeti nin susuzluğuna çare bulamadık. halıcı gene parayı götürdü. bu araplar çok ilginç kullanmayacağı halıyı aldı. zaten kuytu kenan ın sattığı halıdan hayır gelmez. saat 14:00 biraz acıkmış olabilirim. şükür ki ölümsüz değilmişim. dolapta kalan biraz peynir ve reçel işimi görür. reçel ne saçma bir yiyecek. şekerli meyve ama kaynatılmış, çok saçma. zaten hala serengetinin susuzluk sorununa bir çare bulamadılar. saat 17:00. sanki çok birşeyler yapmış gibi yoruldum. yine de bu reçelin saçma bir şey olduğu gerçeğini değiştirmez. tv programları hala saçma. evlenmek isteyenler hariç ama. niyetleri belli, sevişmek istiyorlar. saat 24:00 uykum var biraz. forrest gump güzeldi. sistemi eleştirmek mi dişlisi olmak mı soruları beynimi kemirdi durdu. o kadar sene koşmak ne içindi derken birden koşmayı bitirmesi güzeldi. belki gerçekten de forrest gump olmak lazım. istediğin şeyi istediğin zaman içinden geldiği için yapmak. ne büyük lüks!